Soru Sor
Category

Op.Dr Bangin Bekir Candan

Home / Op.Dr Bangin Bekir Candan

Yaz Aylarında Spora Olan İlgiyle Spor Yaralanmaları Oranı Artıyor

Merhaba,

Her yıl yaz aylarında, güzel havalarla birlikte spora olan ilginin de bir hayli arttığını görüyoruz.

Bunda kuşkusuz, her yaşta insanın hekimler tarafından spora yönlendirilmesinin payı da büyüktür. Ayrıca yazın fit görünme isteği de bu oranı iyice yükseliyor.

Ancak spora olan ilginin artmasının yanında, bilinçsiz yapılan spor aktiviteleri, yaralanmaları da beraberinde getirebiliyor. Bu yüzden, doğru ve bilinçli spor yapmak çok önemli.

Spor yaparken sakatlıkların önüne geçebilmek ya da en aza indirebilmek adına, spora başlanmadan önce sağlık taraması ile spora engel bir durumun olup olmadığı belirlenmelidir. Daha önceden bilinen sağlık problemi olanlar ise, spor yapmaya karar vermeden önce doktoruyla görüşmeli, riskli sporlardan uzak durmalıdır.

Bunun yanında, ısınma hareketleri de sporcu sağlığı açısından çok önem taşıyor. Nitekim ısınma hareketleri, çalışan kaslardaki kan akışını hızlandırıp kas gerilmesini azaltarak, sakatlanma riskinizi azaltır ve performansı geliştirir. Isınmanın bir de psikolojik faydası vardır.

Yoğun harekete hazırlanma evresi olan ısınma hareketleri, motivasyonu yükselterek, kişiyi havaya sokar ve böylece başarı şansı da artmış olur.

En sık görülen spor yaralanmaları nelerdir?

Spor yaralanmalarında en sık kas zorlanmaları, yırtılmaları, menüsküs ve kıkırdak yaralanmalarının eşlik ettiği çapraz bağ yaralanmaları, ayak bileği bağ yaralanmaları ve tendon yaralanmaları görülmektedir. Bu yaralanmalar ilerleyen yaş, antrenman disiplini ve cinsiyetten etkileniyor.

Spor yaralanması gerçekleşmesi durumunda, yapılan spor hemen bırakılmalıdır. Sonra sakatlanan bölgeye kompresyon bandajı ve üstünden buz kompresi uygulanmalıdır. Eğer alt ekstremitede sorun varsa, asla üzerine ağırlık verilmemelidir. Ardından mutlaka bir doktora görünmeli ve daha sonra, ciddi problem yaratabilecek zedelenmelerin acilen ve kısa sürede tedavisi yapılmalıdır.

Keyifli haftalar diliyorum,

Op. Dr. Bangin Bekir Candan
Özel Esentepe Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü

Rotator Cuff (Omuz manşeti- omuzu sabitleyen ve hareket ettiren kas tendon yapıları)

Rotator cuff; omuzu sabitlemek için birlikte çalışan kas ve tendon grubuna verilen isimdir. Bu tendon yapıları, omuzu yerinde sabitler ve tendonların devamı olan kaslarla birlikte omuz hareketinden sorumludurlar. Omuz bölgesindeki ağrıların birçok sebebi, rotator cuff yaralanmaları nedeniyle olur.

Omuzumda hareket kısıtlılığı var endişelenmeli miyim?

Omuzda ağrı, ortopedik pratiğinde sık olan bir şikâyet sebebidir. Ağrı, genellikle omuzdaki bağ zedelenmesi, ödem, kas zedelenmesi gibi basit travmalarla olabileceği gibi rotator cuff yırtığı, donuk omuz, romatizmal hastalıklar gibi ciddi hastalıklarda da olur. Ağrıyla beraber hareket kaybının olması ise şikâyetin daha ciddiye alınmasını gerektirir. Bu nedenle, omuzda hareket kaybı daha ciddiye alınması gereken bir şikayettir.

Rotator cuff neden yırtılır?

Genellikle akut olarak ani hareketler; ağır yük kaldırma, zorlayıcı fiziksel aktiviteler veya büyük travmalar gibi sebeplerle olabileceği gibi kronik safhada yaşlılık, yıpranma veya omuz sıkışması sendromları ile ilgili de olabilir.

Tedavisi

Rotator cuff yırtıklarının tedavisinde; fizik tedavi, çeşitli ilaç tedavileri, omuz içi enjeksiyonlar (kök hücre, PRP) yırtığın açık ameliyatla onarılması ve günümüzde en popüler tedavisi olan yırtığın kapalı ameliyatla onarılması (omuz artroskopisi) gibi tedavi seçenekleri bulunmaktadır.

Sağlıklı günler dilerim,

Op. Dr. Bangin Bekir CANDAN

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

Kayak yaparken nelere dikkat edilmeli

Merhaba,

Kayak sezonunun açılmasıyla birlikte, maalesef dikkat edilmediği taktirde kazalar ve sakatlıklar yaşanabiliyor. Her sporda olduğu gibi kayakta da yaralanma riski söz konusu.

Kayak esnasında küçük noktalara dikkat ederek sakatlanma riskini azaltmanız mümkün.

Kazalarda daha çok, kayma tekniği bilmeme ya da ekipmanla ilgili yetersizlikler nedeniyle sakatlanmalar oluyor. Ayrıca yorgunluk ve kondisyonsuzluk nedeniyle de olumsuzluklar yaşanabiliyor.

Kayak sakatlanmalarının geneli, direkt olarak alınan darbeden kaynaklanıyor. Örneğin düşme sonrasında karın sert olması ve düşme açısı da sakatlanmada etkili olabiliyor.

Ayrıca kayakçı dikkat etmediği taktirde, kaya ya da ağaç gibi sert nesnelere de çarparak darbe alabilir. Diğer yandan, çok nadir de olsa iki kayakçının çarpışması da meydana gelebilir. Her iki durumda da oldukça büyük sakatlanmalar oluşabilir.

Bu nedenle, kayak esnasında çevre oldukça dikkatli bir şekilde izlenmeli ve hız ayarı kontrol altında tutulmalıdır. Özellikle hız, bu esnada oldukça önemli bir etken. Çünkü ne kadar hızlı gidilirse, alınan darbe de o kadar sert olacaktır. Özellikle acemilerin kayak esnasında fazla hızlı olmamalarını tavsiye ediyorum.

Kayakta en sık yaralanan bölgeler

Kalça, uyluk kemiği ve diz yaralamaları, kaval kemiği kırıkları, omuz sakatlanmaları, kayakçı başparmağı kayak esnasında en sık yara alan bölgelerdir. Bu keyifli sporu güvenli bir şekilde yapmazsak, maalesef çok ciddi sonuçlara katlanılması gerekebilir. Unutulmamalı ki, eğlenmek oldukça güzel ancak sağlığımızı korumamız öncelikli hedefimiz olmalıdır. Çünkü dikkat edilmezse, kayak kazaları burkulmadan kırığa kadar değişik şiddetlerde meydana gelebilir.

Sakatlanmalara karşı alınacak önlemler:

  • Fiziksel olarak kuvvetli olmalı. Kayak öncesi bacak kaslarını kuvvetlendirmek, kişinin dengede kalmasını sağlar.
  • Kayaktan önce alkol alınmamalı ve bol su içilmeli. Yeterli sıvı alımına dikkat edilmesiyle yüksek rakımda spor yapmanın riski azaltılabilir.
  • Mutlaka kask kullanılmalı.
  • Kayak takımının bağlantıları kontrol edilmeli. Bağlantıların otomatik olarak açılması sakatlanmaların engellenmesine yardımcı olur.
  • Yeni başlayanlar önce basit pistleri kullanmalı.

Önce egzersiz şart

Spor yapmadan önce vücudu spora hazırlanmak oldukça önemli. Özellikle kayakta yaralanmaların önüne geçebilmenin yollarından biri, çok iyi bir kondisyona sahip olmaktır. Bunun için şöyle bir egzersiz öneriyorum: Duvara sırtınızı yaslayıp, oturur pozisyonda yaklaşık 3 dakika durun. Ardından sırtınızı duvarda kaydırarak, tekrar dik pozisyona geçin.

Denge ve kasları çalıştırmak için bir adım öne adım atarak, tek bacak çömelme, geniş duruşla yana çömelme de etkili egzersizlerdendir. Diğer yandan, sırtüstü yatar pozisyonda omuzlar ve gövdeyi kaldırma, omuzları dönerek diğer taraf bacağa doğru kaldırma, yüzüstü pozisyonda omuzları ve gövdeyi kaldırma da kasları çalıştırır.

Kayak öncesi yapılacak yaklaşık 10 dakikalık aerobik aktiviteleri ve 5 dakikalık germe hareketleri de bel, boyun ve bacak zedelenmelerinin önlenmesi açısından oldukça önemlidir.

Sağlıklı günlere,

Op. Dr. Bangin Bekir CANDAN

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

Karpal tünel sendromunu hafife almayın

Herkese merhaba,

Karpal tünel sendromu, el bileğindeki median sinirin sıkışmasıyla ortaya çıkar. Bazen elin belli parmaklarında bazen de tamamında meydana gelen ağrı, uyuşma ve güçsüzlük şeklinde seyreden bir hastalıktır.

Bu rahatsızlığın ortaya çıkma sebebi el bileğinden geçen sinirin sıkışmasıdır. Bu nedenle, hamilelik, guatr ve şeker hastalığı gibi vücutta şişkinliğin arttığı durumlarda hasta şikayetlerinde artış görülür. Hastalık genellikle 30 – 50 yaş arası kadınlarda görüleceği gibi, el bileğini çok sık kullanan mesleklerle uğraşan erkeklerde de ortaya çıkabilir.

Karpal tünel sendromunun tanısı, öncelikle hastanın doktora söylediği belirtiler neticesinde yapılan fizik muayenesi ve EMG testi ile konulur. EMG testi hafif, orta ve ağır karpal tünel sendromu olarak 3 derece verir.

Mouse kullananlar dikkat!

Çağımızın uğraşıları yeni ve modern hastalıkların ortaya çıkmasına neden oldu. Günümüzde pek çok meslekte çok sık bilgisayar klavyesi ve mouse kullanılıyor. Bu süreçte el bileğinden elin sırtına doğru açılma uzun süreli olduğu için buradan geçen median sinirde sıkışma oluşuyor. Buna bağlı olarak da karpal tünel sendromu ortaya çıkıyor. Kısacası rahatsızlık günümüzün meslek hastalıklarından biri haline geldi diyebiliriz.

Geceleri uykudan uyandırabilir

Karpal tünel sendromu hastaları, genellikle ağrının gece uykudayken arttığını söylemektedir. Bu durumda hareketsiz duran el bileği, uykudayken kasların gevşemesi ve vücuttaki ödem artışı nedeniyle median sinirin daha fazla sıkışmasına neden oluyor. Hatta zaman zaman hasta uykusundan uyanıp elini çırpma isteği duyabiliyor.

Ameliyat olmazsam ne olur?

Her karpal tünel sendromu hastası ameliyat olmak zorunda değildir. Çoğunlukla ilaç ve fizik tedavi uygulanır. Orta ve ileri derecede karpal tünel sendromu hastaları genellikle ameliyat edilir. İleri derece ve ihmal edilen hastanın elinde kalıcı şekil bozukluğu ve hareket kaybı gelişebilir. Bu nedenle rahatsızlık ihmal edilmemeli.

Hasta kısa sürede iş hayatına geri döner

Karpal tünel sendromu ameliyatı yaklaşık 2,5 cm kesikle tünelin gevşetilmesi ile gerçekleşir. Ortalama 5 – 6 dikiş atılır. Ameliyatın en güzel yanı eldeki uyuşma, karıncalanma ve ağrının hemen o gece bile hafiflemeye başlamasıdır. Yani ameliyattan sonraki gün hastanın yüzü gülmeye başlar.

Hasta ameliyattan sonra genellikle 1 gece hastanede takip edilir. Elini kullanmasında bir kısıtlama yoktur. Kişi kısa sürede iş hayatına geri döner. Dikişleri de 2. hafta alınır. Sınırlı bir hasta grubu ameliyat sonrası fizik tedavi görür.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

Op. Dr. Bangin Bekir Candan

HİZMETÇİ DİZİ (PREPATELLAR BURSİT) VE TEDAVİSİ

Hizmetçi dizi yani prepatellar bursit, diz kapağının ön tarafında bulunan şişlik olarak tanımlanmaktadır. Normalde de bu bölgede bursa adına verilen içi sıvı dolu kesecik bulunur ancak bu kesecikler, normalde hissedilemeyecek kadar küçüktür.

Bazı durumlarda, bunun içinde sıvı birikmesi meydana gelir ve bursit olarak nitelendirilen tablo oluşur.

Prepatellar Bursit (Hizmetçi Dizi) neden oluşur?

Hizmetçi dizi sorunu, travmatik veya enfeksiyon nedeniyle olabilir. Travmatik olan durumlar, dizin üstüne düşme gibi tek bir travma veya sürekli yer silen hizmetçilerde ve namaz kılanlarda ortaya çıktığı gibi tekrarlayan küçük travmalar da vardır.

Enfeksiyon nedeniyle ortaya çıkan durum ise bazı bakterilerin etkisiyle bursa adı verilen iç sıvı dolu kesecik, iltihaplanarak şişer. Bundan dolayı da Prepatellar Bursit meydana gelir.

Hizmetçi dizi sorununda, diz kapağının önünde yumuşak ve ağrısız bir şişlik vardır. Bölgede enfeksiyon da meydana gelmişse, şişlik üzerinde ayrıca kızarıklık ve ısı artışı oluşur.

Tedavisi

Prepatellar Bursit yani hizmetçi dizinin tedavisi çeşitli yöntemlerle yapılabilmektedir. Akut travmadan dolayı oluşan problemlerde, içerik enjektörle boşaltılır ve akabinde elastik bandajla kompresyon uygulanır.

Tekrarlayan travma ile oluşan problemlerde ise bursa çıkarılır. Enfeksiyon nedenli olanlarda, antibiyotik tedavisi ile birlikte cerrahi drenaj uygulanmaktadır.

Erken evre kalça kemiği çürümesi (femur başının avasküler nekrozu)

Merhaba,

Femur başının çürümesi tedavisinde, erken evrede tanı konulabilirse kurtarıcı tedaviler yapılabilir. Ancak tanı geç konur ve ihmal edilirse, kurtarıcı tedavinin yerini maalesef protez ameliyatı alır.

Bu nedenle özellikle kalça ağrısı olan gençlerde, steroid gibi bazı ilaçları kullananlarda, romatizmal hastalığı olanlarda veya kronik hastalığı olanlarda, mutlaka kalça çürümesi ihtimali akılda tutulmalı ve erken evrede tanı konulmaya çalışılmalıdır.

Gençlerde kalça ağrısına dikkat!

Bu hastalığın başlangıç dönemi genelde semptomsuzdur. Daha sonra tek semptom ağrı başlar. Kasık bölgesinde ve kalça bölgesinde görülür.

Hastalık başlayınca, topallama ve kalça ağrısı başlar. Erken tanı koyabilmek için muayene ve hastanın şikayetleri neticesinde, hekim bu hastalıktan şüphelenip MR (Emar) ister.

Kalça çürümesinde erken tanı ancak MR ile konulabilir

Hastalığın ilerleyen evresinde direkt grafide (röntgen) bulgular görülmeye başlar ancak genellikle bu aşamada artık kurtarıcı tedaviler yapılamaz hale gelmiştir.

Direkt grafi bulguları görülmeye başladığında, süreç protez ameliyatıdır. Kalça kemiği çürümesinde erken tanı çok önemlidir. Klinik şüphe neticesinde MR mümkündür.

Sağlıklı günler dilerim,

Op. Dr. Bangin Bekir CANDAN

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

Diz kireçlenmesine PRP ile çözüm mümkün

PRP tedavisi günümüzde tıbbın birçok alanında uygulandığı gibi ortopedi ve travmatolojide de sıklıkla kullanılmaktadır.

PRP uygulaması kolay, faydası da oldukça yüksek bir operasyondur ve bir ilaç değildir. Çünkü uygulamada kişinin kendi kanı dışında başka bir madde yoktur. Etkisi sadece uygulandığı bölge ile sınırlıdır. Hastanın kendi kanı söz konusu olduğu için böbrek, karaciğer gibi organlarda yan etkilere yol açma olasılığı nerdeyse hiç yoktur.

Bu yöntemde hastadan kan alınır ve cihazda işleme konur. Ayrıştırıldıktan sonra kalan plazma, uygulama yapılacak bölgeye enjekte edilir. Uygulama eklem ağrısı olan yerler, dizler, omuz, diz bağı yaralanmaları, kireçlenme, kas yaralanmaları ve diğer rahatsızlıklar için kullanılabilir.

Kan hazırlandıktan sonra birkaç dakika içinde uygulamaya geçilmesi gerekir. Aksi halde kanın etkisi belirgin olarak azalacaktır. Bu nedenle ne kadar hızlı bir şekilde enjekte edilirse, o kadar iyi sonuç ortaya çıkacağı unutulmamalı.

En çok diz içi uygulamalarda kullanılan PRP, bu alanda oldukça büyük etkiye sahiptir. Oturup kalkma, merdiven inip çıkma, yürüme gibi gündelik hareketler zaman zaman dize fazla yük binmesine neden olur ve bir süre sonra diz eklemlerinde hasar ortaya çıkmaya başlar. Özellikle yaşın ilerlemesi ile beraber eklem kayganlığı zamanla azalır. Bir süre sonra da diz eklemlerinde ağrı ve buna bağlı olarak da hareket kısıtlılığı başlar.

Bu aşamada mutlaka müdahale edilmesi gerekir. Çünkü diz ağrılarında tedaviye ne kadar erken başlanırsa etki o kadar başarılı olacaktır. Tedaviye geç başlanması halinde ağrılar artacak ve ardından bağ doku bozulması ya da menüsküs gibi rahatsızlıklar ortaya çıkacaktır. Bu şekilde de tedavi zorlaşacak, belki de ameliyat söz konusu olacaktır.

Bu nedenle diz ağrısı başlangıcında doktora danışılmalı ve tedaviye başlanmalıdır. PRP uygulaması ile diz ağrılarından kısa sürede kurtulmak mümkün. Çünkü PRP, dizlerdeki kireçlenmeyi tedavi edebilen bir işlemdir.

Bu tedavide de hastadan alınan kan, kısa bir sürede santrifüj işleminden geçirilir. Bu şekilde trombositten zengin özel bir plazma elde edilir. Elde edilen plazma bekletilmeden kireçlenmenin olduğu bölgeye enjekte edilir. İşlemi takip eden birkaç hafta içerisinde iyileşme başlar.

Uygulamanın kaç kez yapılması gerektiğine dair kesin kanıtlar elde edilmemiştir. Rahatsızlığın boyutuna göre bazı durumlarda bir uygulama yeterli iken, bazen birkaç hafta ara ile tekrarlanması söz konusu olabilir. Bunun yanında PRP’nin mutlaka steril ortamlarda yapılması gerekiyor. Aksi takdirde mikrop kapma durumu ortaya çıkabilir.

Tedavinin ardından, düşük oranda enfeksiyon bölgesinde hafif şişlik ya da ağrı olabilir. Basit ağrı kesiciler ve buz uygulaması ile bu sorun ortadan kaldırılabilir.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

Op. Dr. Bangin Bekir Candan

Diz ağrıları protez ile giderilebilir.

Bütün eklemlerimizde olduğu gibi diz eklemimizi oluşturan kemiklerin üzeri de hareket sırasında kemiklerin birbirine sürtmesini engelleyen kıkırdak denilen doku ile kaplıdır. Kıkırdak ağrısız bir şekilde hareketin gerçekleştirilmesini sağlar. Ancak bu kıkırdağın ileri derecede yıpranması ile dizdeki hareketler kısıtlanır ve ağrı hissedilmeye başlar. İleri derecedeki ağrılar diz protezi ameliyatı ile giderilebilir. Diz eklemi kıkırdağının ileri derecede yıprandığı kişilerde, diz eklem hareketleri kısıtlanır ve ağrılı bir dönem yaşanabilir.

Kireçlenmeye ya da bazı romatizmal hastalıklara bağlı olarak oluşan diz ağrıları, daha çok ilerleyen yaşlarda ortaya çıkar. Bu ağrılar nedeniyle günlük en basit hareketleri bile yapmak zor olabilir. Örneğin merdiven inip çıkmak, yürümek ilerleyen dönemlerde hastayı epey zorlayabilir. Ancak günümüzde diz protezi ameliyatı sayesinde bu ağrılardan kurtulmak mümkün.

Hastaların yaşam kalitesi yükselir

Ameliyat ile yeniden ağrısız bir şekilde günlük aktiviteler yapılabilir. Uygulama ile diz eklemleri rahatlıkla hareket ettirebilir. Bu şekilde hastaların yaşam kaliteleri de yükselir. Ameliyat ile kişinin yürümesi ve dizini bükmesi kolaylaşır. Diz protezinin başarılı olması için teknik olarak iyi yerleştirilmesi oldukça önemlidir. Hastalar genel olarak diz protezi ameliyatından sonra ağrı hissedeceklerini düşünürler ve korkarlar. Ancak günümüzde modern teknikler ve ilaçlarla bu ağrının tamamına yakını önlenebilir.

İki hafta sonra dikişler alınır

Hasta ameliyattan sonra 2 gün hastanede kalır. Bu süre boyunca hastaya fizik tedavi ve egzersizler yaptırılır, ağrısı kesilir. Taburcu olduktan iki hafta sonra dikişleri alınır. Dikişler alındıktan sonra da yıkanabilir. Hasta ameliyattan hemen sonra dizini kullanabilir, hareket kısıtlaması yoktur. Yaklaşık bir ay sonra tam olarak normal aktivitelerini yapmaya başlayabilir.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

Op. Dr. Bangin Bekir Candan

Çocuklarda topuk ağrısı

Sever hastalığı, çocuklardaki topuk kemiğinin büyüme plağında oluşan bir sorun neticesinde, topuğun ağrısıyla ortaya çıkan bir durumdur.

Genellikle 8-12 yaş arası, hareketli çocuklarda görülür. Erkeklerde daha sıktır. Özellikle sıçrama, koşma, hareketlerinin yapıldığı, sporlarla meşgul olan çocuklarda daha sık görülür. Düz tabanlık, taban yüksekliği vb. hastalığı olanlarda daha sık görülür.

Sever hastalığının bulguları nelerdir?

Sever hastalığı çocuklarda, topuk kemiğinde ağrıyla seyreden bir hastalıktır. 2 taraflı veya tek taraflı olabilir. Ağrı dönem dönem geçip, tekrarlayabilir. Ağrı döneminde şişlik olabilir.

Hastalık nasıl teşhis edilir?

Hastanın yakınmaları, muayene ve röntgen görüntüleri ile teşhis edilir.

Hastalığın tedavisi nasıldır?

Topuk ağrısı (sever) hastalığında, ailelerin ve çocuğun hiç korkmasına gerek yoktur. Yapılacak en önemli tedavi, korkacak bir şey olmadığını aileye anlatıp, aileyi ve çocuğu rahatlatmaktır.

Özellikle ağrının olduğu dönemlerde, ağır fiziksel aktivite ve sporun kısıtlanması önerilir.

Ancak ağrı geçtikten sonra, çocuğa tekrar spor yapması tavsiye edilir ki spor hayatın bir parçasıdır.

Bunun dışında, çeşitli fizik tedavi ve egzersiz yöntemleri, çeşitli kremler ve haplar, topuğu yumuşak zemine bastıran yumuşak tabanlıklar ve doğru ayakkabı kullanımı, tedavinin basamaklarıdır.

Özetle sever hastalığında, çocuklarımızın ve ailelerimizin korkmasına gerek yoktur.

Çağımızın yaygın hastalığı Fibromiyalji nedir ?

Fibromiyalji, kronik ağrı sendromu olarak da bilinir. Geceleri yeterince uyumanıza rağmen şayet sabah kalktığınızda hiç uyuyamamış gibi hissediyorsanız, fibromiyalji hastası olabilirsiniz.

Yaygın bilinen ismiyle yumuşak doku romatizması yani fibromiyalji, genellikle stresli yaşam, kronik yorgunluk, iyi uyuyamama ve günümüzün gürültülü, yorucu yaşam koşulları nedeniyle ortaya çıkan; yaygın uyku bozukluğu, kaslarda ağrı, halsizlik, sabah tutukluğu ile kendini belli eden bir hastalıktır.

Toplumun yüzde 3’ünde görülen çok yaygın bir hastalıktır. Özellikle, vücudun belli noktalarında (boyun, omuz, sırt vb.) ağrı ile seyreder. Sıklıkla bayanlarda görülür. Ciddi yaşam kalitesi bozukluğu ve iş kaybı yapan bir hastalıktır.

Fibromiyalji çalışan kadın hastalığıdır

Fibromiyalji, genellikle iyi uyuyamayan ya da kaliteli derin uyuyamayan insanlarda görülür. Bu hastalar boyun, omuz ağrıları nedeniyle adeta sabah uyanmak ve yataktan kalkmak istemezler. Bu hastalığın özel bir karakteri vardır. Bu insanlar genellikle çok titiz, mükemmeliyetçi, duygusal insanlardır. Özellikle ağrıları stresli zamanlarda artar, ağrı genellikle boyun bölgesindedir. Sıcak uygulama, masaj, uyku ve dinlenmek, ağrıları azaltır.

Belirtileri nelerdir?

Herhangi bir ağrıyı normalden daha fazla algılamak,

Ağrı yapmayan bir uyarıcıyı da ağrı gibi hissetme,

El ve ayaklarda karıncalanma uyuşma,

Çarpıntı,

Kabızlık, ishal, gaz,

Egzersiz yapamama,

Depresyon,

Hafıza problemi,

Gün boyunca yorgunluk hissi,

Dinlenmeden uyanmış olma,

Uyku kalitesinde azalma,

Genel olarak tüm vücutta hassasiyet,

Konsantrasyon bozukluğu, yeni şeyler öğrenememe,

Kişiye göre değişen ödem.

Tedavisi:

Tedavide istikrara çok önemlidir. Öncelikle hastanın hastalığına inanması gerekir. Bu tür hastaları, ikna etmek pek kolay değildir. Bu hastalar, genellikle sürekli doktor değiştiren, tedavisi yarıda kesen, kronikleşmiş hastalardır.

Kullanılan ilaçları mutlaka uzun süreli ve düzenli kullanmak gerekmektedir.

Aynı zamanda stresten uzak yaşam, spor, fizik tedavi, masaj, kaplıca, hamam gibi tedavilerin de faydası vardır.

Dengeli beslenme ve uykunun da tedavide büyük yeri vardır. Ayrıca bu tedavilere ek olarak, kişiye uygun tedavi seçenekleri vardır. PRP, fizik tedavi, egzersiz programları, ağrılı noktalara enjeksiyonlar, sıcak uygulama, germe, gevşetme eğitimleri, nöroterapi gibi çeşitli tedavi yöntemleri vardır.

Tedavide en büyük payı, ilaç tedavisi üstlenmiştir.

Privacy Settings
We use cookies to enhance your experience while using our website. If you are using our Services via a browser you can restrict, block or remove cookies through your web browser settings. We also use content and scripts from third parties that may use tracking technologies. You can selectively provide your consent below to allow such third party embeds. For complete information about the cookies we use, data we collect and how we process them, please check our Privacy Policy
Youtube
Consent to display content from - Youtube
Vimeo
Consent to display content from - Vimeo
Google Maps
Consent to display content from - Google
Spotify
Consent to display content from - Spotify
Sound Cloud
Consent to display content from - Sound
Get a Quote